ABD’nin Çin’den ithal edilen bazı ürünlere yüzde 104 oranında gümrük vergisi getirmesi, dünya ticaretinde dengeleri sarsarken, Türk mobilya sektörü açısından da önemli fırsatların kapısını aralıyor. Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Davut Karaçak, bu gelişmenin sektöre etkilerini değerlendirerek hem potansiyel fırsatlara hem de olası zorluklara dikkat çekti.
Türk Mobilyası İçin ABD Pazarı Daha Ulaşılabilir Hale Geliyor
Karaçak, Çin'e getirilen ek gümrük vergilerinin Türk mobilya üreticileri için rekabet avantajı oluşturduğunu vurguladı. Özellikle Çin’in düşük fiyatlı ürünlerinin maliyetinde yaşanan artışın, kaliteli ve estetik tasarımlarıyla öne çıkan Türk mobilyalarının ABD pazarında daha fazla talep görmesine yol açabileceğini ifade etti.
“Bu gelişme, Türk mobilya sektörüne ABD gibi büyük ve prestijli bir pazarda daha güçlü bir şekilde yer alma fırsatı sunuyor. Üretim kapasitemiz ve tasarım gücümüz bu talebi karşılamaya uygun durumda” dedi.
Karaçak’a göre, Türk firmalarının yeni pazarlara açılma, ürün gamlarını çeşitlendirme ve markalaşma süreçlerine odaklanmaları, sektördeki büyümeyi sürdürülebilir hale getirecek.
Lojistik Süreçler ve İhracat Stratejileri Öne Çıkıyor
ABD’ye yönelen artan talebi karşılayabilmek için lojistik süreçlerin kritik hale geldiğini belirten Karaçak, lojistik maliyetlerin yönetilebilir seviyelere çekilmesinin sektörün küresel rekabet gücü açısından önemli olduğunu söyledi.
“Türkiye'nin stratejik konumu ve gelişen lojistik altyapısı sayesinde ABD’ye ihracat daha etkin hale getirilebilir. Sektördeki işbirlikleri ve lojistik yatırımları bu süreçte belirleyici olacak” şeklinde konuştu.
Yenilikçilik ve Tasarımla Fark Yaratmak Gerek
ABD pazarındaki rekabetin artmasının Türk mobilya üreticilerini daha yenilikçi olmaya teşvik edeceğini dile getiren Karaçak, tasarım, işçilik ve müşteri odaklı üretim konularında Türkiye'nin güçlü bir noktada olduğunu vurguladı.
“Fiyat-performans dengesini iyi kuran, sürdürülebilir ve çevre dostu ürünler sunan firmalar, bu rekabet ortamında öne çıkacaktır” dedi.
Ayrıca çevreci üretim anlayışının giderek önem kazandığını belirten Karaçak, sürdürülebilirlik yatırımlarının markaların uluslararası alandaki prestijini artıracağına vurgu yaptı.
Döviz Kuru Dalgalanmalarına Karşı Stratejik Yönetim Vurgusu
Döviz kurlarındaki oynaklığın ihracat maliyetlerine etkisine de değinen Karaçak, döviz riskinin doğru stratejilerle yönetilmesi gerektiğini söyledi. Tedarik zinciri yönetimi, maliyet kontrolü ve finansal planlama gibi konuların bu dönemde büyük önem taşıdığını belirtti.
“Türk üreticileri bu zorluğu aşabilecek esnekliğe ve piyasa adaptasyonuna sahip. Döviz baskısına karşı doğru hamlelerle ayakta kalabiliriz” diye konuştu.
“Sektör Birlikte Hareket Etmeli”
Son olarak Davut Karaçak, bu sürecin doğru değerlendirilmesi için sektörün tüm aktörlerinin koordineli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini vurguladı:
“Türk mobilya sektörü olarak hızlı aksiyon almalı, fırsatlara odaklanmalı ve küresel pazarlarda daha görünür hale gelmeliyiz. Bu dönüşüm, yalnızca ihracat rakamlarını değil, markalaşma sürecimizi de olumlu yönde etkileyecektir.”
