Mobilyada lüks artık parıltılı vitrinler, altın varaklı detaylar değil; derinlik, ruh ve hikâye… Bretz, kurucusu Özcan Ata’nın iç dünyasından doğan tasarımlarla, gösterişsiz ama etkileyici bir yaşam felsefesini tüm dünyaya yayıyor. Londra’dan İstanbul’a, Endonezya’dan SoHo’ya uzanan bu sessiz ama güçlü yolculuk, zanaatkârlığı teknolojiyle, doğallığı şiirle buluşturuyor.
Sessiz Lüksün Yeni Tanımı
Eskiden lüks; büyük, dikkat çekici ve sergilenmeye yönelik mobilyaları ifade ederdi. Bugün ise minimal, anlam yüklü ve kişisel tasarımlar öne çıkıyor. Özellikle pandemi sonrası, ev sadece yaşanacak bir yer değil, kişinin kimliğini yansıttığı bir alan haline geldi. 2024 verilerine göre lüks tüketicilerin %67’si lüksü artık “anlam taşıyan sade estetik” olarak tanımlıyor.
Bretz’in Tasarım Felsefesi
Bretz'in tasarım dili dört temel değeri yansıtıyor:
- Minimal ama karakterli
- Konforlu ama estetik
- Zanaatkâr ama dijital akıllı
- Doğal ama rafine
Chelsea’deki mağaza bunun canlı örneği: Gürültüsüz bir zarafet, doğayla iç içe bir mekan. Bretz, yalnızca mobilya üretmiyor; bir yaşam hissi sunuyor.
Dünya Aynı Dalgada: Az Ama Anlamlı
Tüm dünyada MUJI, RH, B&B Italia gibi markalar “sessiz lüks” anlayışına yöneliyor. 2025 itibarıyla lüks mobilya pazarı 31,1 milyar dolara ulaştı ve bu pazarın %38’i “sessiz lüks” kategorisine ait.
İki Kıtada Üretim: Java’dan Kemerburgaz’a
- Java / Endonezya: El işçiliği, doğal kumaşlar, tropikal dokularla Asya ve Okyanusya pazarına üretim.
- Kemerburgaz / İstanbul: Avrupa pazarı için düşük karbon ayak izli, yapay zekâ destekli üretim merkezi.
Teslim süresini 3–4 haftaya indirerek, “hız”ı da lüksün bir parçası haline getiriyor.
Deneyim Mağazaları: Bir Sandalye Değil, Bir Duruş
Müşteri artık yalnızca bir eşya değil, bir hayat tarzı satın almak istiyor.
- Chelsea – Londra: Sanat galerisi gibi kurgulanmış bir mağaza.
- Nişantaşı – İstanbul: Çok katmanlı kültürü çağdaş tasarımla buluşturan bir küratörlük deneyimi.
2026–2030 arasında New York, Dubai ve Şanghay gibi önemli tasarım merkezlerinde yeni mağazalar açılacak. Amaç sadece mobilya satmak değil, yaşam biçimi ihraç etmek.
Tasarımın Ritmi: Önce Tango, Sonra Çizim
Kurucu Özcan Ata’nın yaratıcı süreci farklı: Her koleksiyon bir şehirden, bir şiirden ya da bir dans figüründen ilham alıyor. Çizim öncesi yaptığı tango dansı, tasarımlarına ruh katıyor. “Mobilya bir partner gibidir,” diyor Ata, “Taşımıyor, birlikte dans ediyorsa doğrudur.”
Türkiye’nin Mobilya Sektörüne 5 Stratejik Öneri
- Üretici değil, hikâye anlatıcısı olun
- Mağaza değil, aidiyet mekânı yaratın
- Zanaat ile dijitali birleştirin
- Sürdürülebilirlik sertifikalarını temel alın
- Mobilyayı kültürel diplomasiye dönüştürün
Lüksün Geleceği: Ruh Taşıyan Objeler
Bretz, Türkiye’nin sadece üretici değil, yaratıcı bir tasarım gücü olduğunu dünyaya gösteriyor. Özcan Ata’nın vizyonuyla mobilya artık sadece bir eşya değil; bir kimlik, bir anlatı, bir yaşam biçimi.
Ve dünya artık bağıran değil, fısıldayan lükse kulak veriyor.