İç Mimarlık ile Üretici Arasında Kopukluk: En Büyük Mobilya Sorunu

İç Mimarlık ile Üretici Arasında Kopukluk: En Büyük Mobilya Sorunu

Mobilya sektörü; tasarımı, üretimi ve kullanıcıya sunumu arasında güçlü bir zincire ihtiyaç duyar. Ne var ki bu zincirin en zayıf halkası hâlâ “iç mimar ile üretici arasındaki kopukluk” olarak karşımıza çıkıyor. Oysa bu iki taraf, aslında aynı masanın farklı uçlarında oturuyor. Biri estetik, işlevsellik ve kullanıcı deneyimi üzerine düşünürken; diğeri üretilebilirlik, maliyet ve zaman gibi gerçeklerle uğraşıyor.

Tasarım Var, Ancak Gerçeğe Dönüşmüyor

Bir iç mimar olarak en sık karşılaştığım sorunlardan biri, tasarlanan ürünlerin üretime geçirilirken dönüşmesi — hatta çoğu zaman amacını yitirmesi. Teknik çizimlerde belirtilen detaylar ya anlaşılmıyor ya da üretim kapasitesi buna uygun değil. Sonuç olarak, ortaya çıkan ürün, tasarımın gölgesi bile olamıyor. Bu durum hem üretici hem de tasarımcı için zaman ve kaynak kaybına yol açıyor.

Üretici Ne Bekler, İç Mimar Ne Sunar?

Üretici tarafı, maliyeti düşük, seri üretime uygun ve montajı kolay ürünler ister. İç mimar ise mekâna özel, özgün ve işlevsel tasarımlar sunar. Bu iki yaklaşım birbiriyle çelişmek zorunda değildir. Ancak aynı dili konuşmazlarsa, birbirini anlamazlarsa çelişki kaçınılmaz olur.

Eğitim ve İletişim Eksikliği

Birçok üretici hâlâ iç mimarlık mesleğini yalnızca “görsel tasarım” olarak algılıyor. Oysa iç mimarlık, teknik bilgisi güçlü, yapım sürecine hâkim bir meslek disiplinidir. Aynı şekilde bazı iç mimarlar da üretim süreçlerinin dinamiklerine yabancı kalabiliyor. Bu nedenle her iki tarafın da birbirinin alanına dair temel bilgiye sahip olması şart.

Çözüm Nerede?

  • İşbirliği Kültürü Geliştirilmeli: İç mimarların üretim sürecine entegre edilmesi; fikir aşamasından montaj sürecine kadar birlikte çalışılması verimi artırır.
  • Teknoloji Ortak Dili Konuşmalı: CAD çizimleri, 3D modellemeler ve üretim yazılımları ortak platformlarda yürütülmeli.
  • Ortak Eğitim Programları: Mobilya üreticileri ve tasarımcılar için karşılıklı mesleki seminerler, atölye çalışmaları ve saha eğitimleri düzenlenmeli.
  • Tasarım + Üretim Ar-Ge Birlikteliği: Ürün geliştirme süreci tasarımcılarla birlikte planlanmalı; prototipleme aşamaları birlikte yürütülmeli.

Mobilya sektörü, tasarımla büyür ama üretimle hayat bulur. Bu iki alanın arasındaki uçurum ne kadar daralırsa, sektör o kadar güçlenir. İç mimarların sesi üreticilerin atölyesinde yankı bulduğunda, ortaya çıkan her ürün hem estetik hem de sürdürülebilir olur.

İç mimarlık ve üretim… Aslında bir elmanın iki yarısı. Ayrı düşünüldüğünde eksik, birlikte düşünüldüğünde bütün.

Bilge Bilir – İç Mimar, Mobilya Uzmanı

Benzer Haberler
Rastgele Oku