Eklektik dekorasyon, farklı tarzları, dönemleri ve kültürel öğeleri bir araya getirerek benzersiz ve kişisel bir iç mekân atmosferi oluşturmayı hedefleyen bir dekorasyon tarzı. Bu tarzda, modern, geleneksel, endüstriyel, rustik, vintage gibi çeşitli dekorasyon tarzları ve öğeler kullanılıyor. Eklektik dekorasyon, sınırları belirleyen geleneksel kurallardan özgürdür ve kişinin kendi zevklerine ve tarzına göre özgün bir iç mekân oluşturmasına izin veriyor.
Renkler, desenler, dokular ve mobilyaların çeşitliliğiyle karakteristik bir görünüm elde ediliyor. Örneğin, modern bir kanepeyi, antika bir sehpa ile etnik motiflere sahip bir kilimle ve çağdaş sanat eserleriyle bir araya getirerek eklektik bir oturma alanı oluşturulabiliyor. Bu çeşitlilik ve karışım, iç mekâna derinlik, ilgi ve benzersizlik katıyor.
Eklektik dekorasyonda, kişinin kendi benzersiz tarzını ifade etmesi ön planda yer alıyor. Bu nedenle, kişisel anlamı olan objeler, seyahatlerden getirilen etnik parçalar, aile mirası olan antikalar gibi öğeler sıkça kullanılıyor. Böylece, iç mekân kişisel hikâyeleri yansıtan ve duygusal bağlar kurulan bir atmosfere sahip oluyor.
Ancak, eklektik dekorasyonda denge ve uyum da oldukça önemlidir. Farklı tarzların ve öğelerin bir araya getirilirken, bunların birbiriyle uyumlu bir denge içinde olması göz önünde bulundurulmalı. Renk paletleri ve desenlerin dengeli bir şekilde dağıtılması, mobilyaların boyut ve form açısından uyumlu olması, iç mekânda harmonik bir görünüm sağlıyor.